Sepetiniz boş
Topuklu Ayakkabı Giyiyorum Çünkü…
Cüneyt Arkın, kollarına aldığı güzeller güzeli Türkan Şoray’a sorar, ‘’Hayatınızdaki ilk erkeği hatırlıyor musunuz?’’ Türkan Şoray, gözlerini süzerek cevap verir, ‘’İlk aşklar unutulmaz Harun Bey. Ben de unutmayacağım. Giydiğim ilk topuklu ayakkabı gibi.’’ Cüneyt Arkın, Arım Balım Peteğim’in Jönü olarak bir ayakkabıyla kıyaslanmaya içerlemiş midir bilemeyiz ama bu diyalogu dinleyen her kadın bahsedilen aşkın ne kadar büyük, ne kadar tutkulu olduğunu anlamıştır. Kadınların topuklu ayakkabıya yaklaşımı tıpkı aşka yaklaşımı gibidir. O ayakkabı ne işe yarar, ihtiyaç var mıdır, rahat mıdır, nerelerde giyilir nerelerde giyilmez düşünülmez. İstenir ve alınır! Neden istendiğini sorana da hiçbir cevap verilmek zorunda değildir! Kadın ayakkabı konusunda sorgulanmaktan muaftır. Bu kadınlara ait bir dünyadır ve kuralları kadınlar koyar.
Topuklu ayakkabı günümüzde kadınların hayatında böylesine önemli bir yer tutuyor olsa da, bu aşamaya gelene kadar oldukça uzun bir macera geçirmiş. Tarihte öyle farklı anlamlar, öyle farklı değerler yüklenmiş ki topuklu ayakkabıya… Her şeyden önce topuklu ayakkabının ilk icat edildiği zaman tamamen erkeklerin tekelinde olduğunu belirtmek gerekiyor. Hem de çok uzun süre. Uzun topukların başlangıcı daha çok 17. Yüzyıl Fransa’sı olarak anılsa da aslında kökeni çok daha gerilere uzanır. Yüksek ökçelerin tarih perdesinden ilk görünümü 10. Yüzyılda Pers İmparatorluğuna dayanıyor. Gel zaman git zaman, topuklar başta Fransa olmak üzere Avrupalı aristokrat ailelerin ilgi alanına giriyor ve bir statü sembolü olarak görülmeye başlanıyor. Hatta öyle ki, sadece belli ailelerin kullanımı ile kısıtlanıyor.
Topuklu Ayakkabı Giymek İçin Birkaç Sebep
Topuklu ayakkabının tarihte belli bir zümreye özel kılınması aslında çok da tesadüfi değil. Yüksek topuklar üzerinde durmak büyük olmak, ayrıcalık, güç, kendine güven, hakimiyet gibi duygular hissetmemizi sağlıyor. Aslında düşündüğümüzde, topuklu ayakkabının sadece boyumuzu değil, imajımızı da yükselten bir yanı olduğunu görmemiz zor değil. Hepimiz aynı boyda doğmuyor; kimimiz daha uzun kimimiz daha kısa. Topuklu ayakkabı her şeyden önce bize aramızdaki görsel eşitsizliği giderme şansını tanıyor. Farklı boydaki topuk yükseklikleri farklı ihtiyaçlarımıza cevap veriyor, öyle ki boyumuzu bir anda 10-15 cm’e kadar uzatacak ayakkabılar bulmamız mümkün. Boyumuzun uzun gözükmesi aynı zamanda olduğumuzdan daha ince gözükmemiz anlamına da geliyor. Doğru kullanıldığımız ve kaliteli üretilmiş modelleri seçtiğimiz sürece, topuklu ayakkabının kendimize güvenimize ve psikolojimize büyük katkısı olduğu bir gerçek.
Hollywood’un ünlü starı Meg Ryan, topuklu ayakkabının psikolojisine olumlu etkisini şu şekilde dile getiriyor: ‘’Onları giydiğimde çok daha zekice konuşuyorum, çok daha fazla kelime kullanıyorum ve çok daha etkili cümleler kuruyorum. Mümkün olduğu her an giymeyi planlıyorum.’’ Sizin üzerinizde etkisi tam olarak böyle midir bilemeyiz ama topuklu ayakkabıların bizi çekici kıldığına dair hissettiklerimizin kesinlikle bizim hüsnü kuruntumuz olmadığını belirtelim! Amerikalı bilim adamları yaptıkları bir araştırmada, topuklu ayakkabı giyen kadınların erkekler tarafından eş olarak daha fazla tercih edildiklerini tespit etmiş. Topuklu ayakkabı giyildiğinde daha dik durmak, yürürken kalçaların hareket etmesi ve daha küçük adımlar atılması gibi etmenler erkeklerin bu tercihinde etkili olmaktaymış.
Hangi Topuklu Ayakkabı?
Günümüzde kadınların ayakkabı konusunda seçenekleri oldukça fazla. Yüksek topuklu bir ayakkabı satın almak istediğinizde rahatlığınızdan taviz vermeniz gerekmiyor. Topuklu ayakkabıları stiletto, kedi topuk, pump gibi klasik modellerin yanı sıra çok daha rahat edeceğiniz apartman topuk, dolgu topuk ve platform topuklu ayakkabılar ile günlük hayatınızın her alanına taşıyabilirsiniz.
Seçeceğiniz topuklu ayakkabının ayağınıza uygun olması çok önemli. Yanlış seçim ayak sağlığınız için tehdit oluşturacağı gibi, itici bir görüntü de yaratabilir. Eğer topuklu ayakkabı giymeye alışık değilseniz dolgu topuklu modeller ve platformlu çeşitler sizin için daha uygun olacaktır. Eğer yüksek topuklara alışık değilseniz ama giymek istiyorsanız bilekten bağlı modelleri tercih edebilirsiniz. Bilekten bağlı topuklu ayakkabılar yürümeyi kolaylaştırır ve güvenliği sağlar. Fakat bu tarz herkes için uygun değildir. Kalın ayak bilekleriniz var ise bilekten bağlı modellerden uzak duran. Eğer kısa boyluysanız veya bacak boyunuz kısa ise yine bilekten bağlı modeller sizin için yanlış olacaktır; boyunuzu uzun göstermeye çalışırken çok daha kısa gözükebilirsiniz. Eğer ayak numaranız büyük ise yuvarlak burunlu modeller ayağınızı olduğundan daha küçük gösterecektir. Eğer minik ayaklı bir bayansanız sivri topuklar ayağınızı daha büyük göstereceği için iyi bir seçim olabilir.
Farklı malzemelerle üretilmiş ayakkabılar size farklı tarzlar yaratmanız için yardımcı olacaktır. Deri, kullanıldığı her kategoride olduğu gibi kadın ayakkabı kategorisinde de bir klasik, olmazsa olmazdır. Süet, topuklu ayakkabılar ise alternatif tarz yaratmak, özellikle casual şık giyimde veya abiye tarzlarda kendimize has bir duruş sergilemek için güzel bir seçenek oluşturur. Ayrıca, gerçek deriden veya süetten yapılan ayakkabılar birkaç kullanımdan sonra ayağınızın şeklini alacağı için rahatlık konusunda da avantajlıdır.
Süet dışında diğer bir tercih de rugan olabilir. Rugan daha çok abiye giyimde düşünülse de, aslında günlük hayatta da kullanmak mümkündür. Sade bir kıyafetin altına seçeceğiniz şık bir rugan bir topuklu ayakkabı size yukarıda saydığımız tüm psikolojik faydaları hissettirebilir. İster rugan, ister deri, isterse süet olsun, topuklu ayakkabıyı kullanmak ve uydurmak özünde bizim kendi yaratıcılığımıza kalmıştır.
Kadın ayakkabısı ile ilgili aslında söylenecek çok söz var. Mademki tarihine değindik, son sözü de efsane film yıldızı Marilyn Monroe’ye bırakalım. Şöyle demiş ünlü sanatçı: ‘’Yüksek topuklu ayakkabıyı kimin icat ettiğini bilmiyorum ama tüm kadınlar ona çok şey borçlu.’’ Siz Perslere mi, Fransızlara, günümüzün ünlü modacılarına mı şükredersiniz bilemeyiz ama topuklu ayakkabı giydiğiniz her anın hakkını vererek bu borcu ödeyebilirsiniz.